Afganistan, 9 Ekim 2023'te meydana gelen büyük bir depremin temizlenmesi ve iyileşme süreciyle sarsıldı. Gece yarısı, insanların derin uykuda olduğu bir anda yaşanan bu doğal felaket, 2 binden fazla can kaybına ve geniş çaplı yıkıma yol açtı. Ülkenin kuzeydoğusundaki Panjshir eyaletinde merkez üssü bulunan 6.8 büyüklüğündeki deprem, özellikle yerleşim alanlarında büyük hasara neden oldu. Kurtarma çalışmaları devam ederken, hayatta kalanların yaşadığı travma ve zorluklar, Afganistan'ın zaten zorlu koşullarını karmaşık hale getirdi.
Gerçekleşen deprem, sabaha karşı saat 03:00 sularında meydana geldi. Gece vakti uykuda olan insanların tedbirsiz bir şekilde yakalandığı bu felaket, aniden oluşan sarsıntıyla birlikte büyük bir kaosa yol açtı. İlk belirlemelere göre, yüzyıllardır süren tarihsel yapıları, evleri ve okulları yerle bir eden bu deprem, özellikle kırsal alanlarda daha fazla etkili oldu. Ormanlarla kaplı dağların yanında yer alan köyler, sarsıntının şiddetiyle tamamen yok oldu. Yetkililerin yaptığı açıklamalara göre, en az 2500 kişi hayatını kaybetti, binlerce insan ise yaralandı.
Depremin ardından Afgan hükümeti, acil durum ekiplerini bölgeye gönderdi. Yüzlerce acil durum kurtarma ekibi, yıkılan binaların altında kalan insanları kurtarmak için yoğun bir çaba sarf ediyor. Ancak, zorlu hava koşulları ve ulaşımda yaşanan aksaklıklar, kurtarma çalışmalarını yavaşlatıyor. Aynı zamanda, uluslararası yardım kuruluşları ve ülkeler, bölgede su, gıda ve sağlık hizmetleri sağlamak için harekete geçti. Ancak, bölgede yaşanan güvenlik sorunları, yardımların hızlı bir şekilde ulaştırılmasını zorlaştırıyor.
Ayrıca, deprem sonrası yaşanan boşluk, Afganistan'daki insan haklarına ilişkin endişeleri de tekrar gündeme getirdi. Özellikle kadın ve çocukların, deprem sonrası ortaya çıkan zorluklar karşısında karşılaştıkları tehditler ve fedakarlıklar, uluslararası toplumun dikkatini çekiyor. Yetkililer, deprem sonrası yardım malzemelerinin doğru bir şekilde dağıtılması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için büyük bir çaba sarf ediyor. Ancak bu süreçte, bölgedeki karışıklık ve güvenlik sorunları, yardımın etkin bir şekilde ulaşılmasını engelliyor.
Sonuç olarak, Afganistan'da yaşanan bu felaket, ülkenin mevcut insani krizine ek olarak büyük bir yıkım yaratmış durumda. Deprem, yalnızca fiziksel bir yıkım değil, aynı zamanda toplumda meydana gelen psikolojik travmaların da artmasına neden olacak. Hayatta kalanların, kaybettikleri sevdiklerinin anısı, ilerleyen günlerde daha da ağırlaşacak bir baskı ve yas süreci yaratacak. Bu zorlu süreçte uluslararası toplumun desteği büyük önem taşıyor, zira Afgan halkı bu felaketten kurtulmak için dayanışmanın temellere ihtiyaç duyuyor.
Afganistan'daki bu büyük felaket, sadece bir doğal afet olmanın ötesinde, aynı zamanda insanlık adına da büyük bir sınav niteliğinde. Kurtarma çalışmaları ve iyileşme süreçlerinin yanı sıra, gelecekte bu tür felaketlerden korunmak için önlemler almak, dayanıklılığı artırmak ve toplumsal direnci güçlendirmek elzem hale geliyor. Yardımsever uluslararası topluluk, bu trajik olaydan sonra Afgan halkının yanında durmalı ve onların daha iyi bir geleceğe ulaşmaları için desteklemelidir.